Başarının ölçütü bireyden bireye farklılık gösterse de, çocuklar için başarılı olmak akademik ve sosyal alandaki yeterlilikleri gündeme getirir. Erken çocukluk döneminde başlayan ergenliğin sonlarına kadar hatta bir ömür boyu devam eden öğrenmenin aile tarafından desteklenmesi okul başarısının temelini oluşturmaktadır.
Özellikle okul öncesi dönemde başlayan öğrenme aşkı çocuğun içinde bolca bulunan meraktan gelir. Sonu gelmeyen sorular “Neden?” “Nasıl?” birer fırsattır. Her ne kadar ardı arkası kesilmeyen sorular kimi zaman zorlayıcı olsa da, onlara hiç beklemeden anında cevap vermek çocuğunuzun geleceği için bir yatırımdır.
Başarı sırlarının bir kısmı evde bir kısmı okulda öğrenmeye karşı sergilenen tutumda yatar. Öğrenme bütünseldir ve aile ortamı belirleyici bir etkendir. Bu yönden bakıldığında, her çocuk ev eğitimi alır. O halde başarı tasarımında çocuklara nasıl yardım edebilir, nasıl yönlendirici olabiliriz…
Merak Aşkına
Çocukların eğitimlerindeki başarılarını en çok etkileyen faktör, ebeveynlerin onlarda yaratmış oldukları öğrenme aşkıdır. Öğrenmek merak duygusunda saklıdır ve orada köklenir. Çocuklar yaradılıştan meraklıdırlar ve erken çocukluk yaşlarından itibaren ebeveynler, birer öğretmen gibi, meraklı ellere ve etrafı seyreden gözlere ilginç nesneleri gösterebilmek için gereken rehberliği yaparlar. Bu işin illa birçok “eğitici oyuncak” la yapılması şart değildir. Gözlem yapmaya zaman ayırın. Bir aile yürüyüşü sırasında sizi bir dizi soru bekleyebilir, kuşları dinleyin, böcekleri birlikte inceleyin, farklı ağaçları ve yapraklarını tartışın. Bir çocuk için doğa en büyüleyici okullardan birisidir.
Serbest Oyunun Gücü
Bırakalım çocuklar oyun oynasınlar, çünkü öğrenmenin doğasında oyun yatar. Çocuğunuza tek başına, oyuncaklarıyla etrafı dağıtması ve çevresini güvenli bir şekilde gözden geçirip incelemesi için gereken ortamı oluşturduğunuzdan emin olun. Yüksek akademik başarı elde etmiş kişilerin ev hayatları incelendiğinde, bu çocukların ebeveynleri tarafından mantıklı riskler almaya yönlendirildikleri ortaya çıkmaktadır. Çocuklar ebeveynlerinden sürekli “dikkatli ol” ya da “dokunma” gibi uyarılar alarak kontrol altında tutulmamışlardır. Öğrenme riski göze alan ve yeni deneyimlere yer açan öğrenen profiliyle güçlenir.
Her Şey Tutumlarda Gizli
Yüksek akademik başarı elde etmiş kişileri diğerlerinden ayıran bir özellik de onların öğrenmeye karşı takındıkları tutumdur. Bu bireyler öğrenmeyi bir görev ya da bir güç ve zevksiz bir iş görmek yerine, onu kendilerine verdiği kişisel tatminden dolayı severler. Okulu bir sorundan çok kendilerine tanınmış bir ayrıcalık görürler. Yüksek performansa sahip bireyler, iyi çalışma ve iyi sonuçlar arasında bir bağ kurar ve bunun sonucunda gittikçe kendilerini daha başarılı görürler.
Ailenin Gücü
Yüksek akademik başarı elde etmiş kişilerin öğrenme sevgileri, en çok öğrenmeye verdikleri değerden etkilenir. Araştırmalar bu başarılı kişilerin evlerinin diğerlerine göre daha sakin ve sessiz olduğunu -yüksek sesle dinlenen TV ve müzik olmadan- gösteriyor. Ses öğrenme becerisinin önünü kesiyor. Gürültülü evde büyüyen çocuklar dil öğrenmekte ve diğer bilişsel becerilerde daha zayıf kalıyorlar. Aile hayatı uyumlu olan çocuklar okulda daha başarılı oluyorlar. Evliliğinizi çocuğunuzun akademik başarısı için bir araç olarak düşünemeyebilirsiniz ancak incelemeler ebeveynleri arasında uyum ve bağ olan çocukların kendilerini daha güvenli hissettiklerini, sonuçta da okulda daha başarılı olduklarını gösteriyor. Aileleri ile birlikte yemek yiyen çocukların daha ileri bir akademik başarı elde etmeleri ise yine göz önüne alınması gereken bir diğer noktadır.
Ebeveyn Yönlendirmesi Kıymetli
Birleşmiş Devletler Eğitim Bakanlığı tarafından 26.000 öğrenci üzerinde yapılan bir araştırmada, akademik başarıyı etkileyen faktörler listesinin en üst sıralarında ebeveyn ilgisinin yer aldığı görülüyor. Akademik başarı, ebeveynlerin çocuklarının gelişimi hakkında öğretmenlerden ne kadar sıklıkta bilgi aldıklarıyla da ilgili. Çocuğun okuldaki başarı seviyesi, hem ebeveynin hem de öğretmenin beklenti seviyeleri paralelinde değişiyor.
Genel inanışın tam tersine, akademik başarıyı yakalamış kişiler çevrelerinden izole yaşayan asosyal kitap kurtları değillerdir. Öğrenmenin ve akademik başarının onlara sağladığı kişisel tatminden zevk aldıkları için, bu çocuklar diğer alanlarda da başarılı olmayı isterler. Araştırmalar, duygusal yönden sağlıklı ve çevreleri tarafından sevilen çocukların okulda daha başarılı olduklarını, zayıf sosyal becerilere ve duygusal bağlara çocukların da okulda sürekli problem yaşadıklarını ortaya koyuyor.
Çocuk herhangi bir konuda başarının tadını aldığında bu durum diğer alanlara da taşınıyor. Akademik ve sosyal becerilerin birleşmesi, ilerideki kariyer başarılarının temel belirleyicisidir. Karakter başarıdan çok daha önemlidir. Akademik başarıyı yakalamış insanlar, kendi fiziksel sağlıklarına, başarıyı yakalayamamış olanlardan çok daha fazla önem verirler. Özetle, öğrenmeye gereken önemi veren çocuklar, yaşamlarının diğer yönlerine de gereken özeni göstermeyi bilirler.
Çocuğunuza sorduğu soruların cevaplarını verdikçe ya da ona cevapları kendisinin bulması için yardım ettikçe, bilgiyi arama, sorunları analiz etme ve birlikte çalışma gibi yaşamsal becerileri de ona öğretmiş olursunuz. Eğer henüz okul öncesi ya da ilkokul çağında olan çocuğunuz küçük sorularla size yaklaşabileceğini hissederse, gençlik yıllarında daha önemli konularda da sizin yanınıza gelip fikrinizi alacaktır.
Mutlu ve sağlıklı günler dileriz…
MBA Okulları
İyi Yaşam Rehberliği Departmanı